YAZMAK ve OKUMAK DOSTLAR!
Yazan: Özkartal Mehmet Tevfik 11 Ağustos 2009
Kategori: Yayınlanmış yazilarım
Anılar, günceler, mektuplar, gezi yazıları içtenlikli yazılardır. Bilhassa ilk üç türde samimiyet daha bir anlam kazanır, öne çıkar.
Kolayca okunuverirler. Andre¨ Gide’in deyişiyle hatıra yazmak ölümün elinden bir şey kurmak olduğuna göre, her anı bir değer ifade eder. Yazıcısının maharetine göre kuşkusuz kıymeti artar. Geçmişe dair kaydedilenler, toplumsal hayata da bir şekilde yeni kazanımlar sağlar. Anı yazarı, çok zaman yazdıklarını ilerlemiş bir yaşta yazdığı ve yaşadıklarına duygusal/ öznel bakacağı için, hatıralarda anlatılanlara ekseriyetle ihtiyatla yaklaşılmalıdır.
Öğrenme isteği insanı geliştiren, kültürünü arttıran ve aradığını bulmasını sağlayan bir şeydir. Bu bize keşfedebilme yeteneğimizi geliştirmemizde de oldukça yardımcı olur. Böylece okurken farklı şeyler keşfeder ve cümle içinde yüzeysel olandan başka şeyler de bulabilirsiniz. Devamını oku
DEĞİŞEN NESİL ve YANLIZLIK
Yazan: Özkartal Mehmet Tevfik 12 Mayıs 2008
Kategori: Yayınlanmış yazilarım
Herkes ilişkilerini tartar oldu yardımlaşmak’sa hayal ürünü gibi, dostluk kurmaya hevesli gözükmüyor isanlar, belki de insan olmanın gururu unutuldu.
Kütürel yapılarımız farklı, Mesleklerimiz farklı, eğitimimiz farklı, gurbet elde yaşadığımız ülkeler, şehirler bile farklı ya hissettiklerimiz..! Değişen dünyada ilişkilerimiz bile farklı. İlişkilerin yasası değişiyor. Nasıl değişmesin’ki? biz insan olarak değişiyoruz. Duygusal ilişkiden anladıklarımız algıladıklarımız, değişiyor. En temel ihtiyaçlarımızdan biri güven, güvenmek, güvenilmek ama, artık en çok yaşayamadığımız, en çok kaçtığımız, en eksik kalan sevgi değişiyor. Yavaş, yavaş klasik ilişki modelleri, ortadan kalkacak gibi gözüküyor. Endişeliyim yerlerini ne alacak? Aradığımız nedir ve bizleri neler bekliyor?
Aşk’ta; kimse tek gecelik ilişkiler yaşamaya hevesli gözükmüyor. Fakat kimse de başkasının kendi hayatının içine dahil olmasına, tam olarak rıza göstermiyor. Eski Türk filmlerinde yaşanan aşklar inandırıcılığını yitirmiş bile olsa daha hala hafif bir tebessümle de olsa izleniyor. Evet inandırıcı değil, bu kadar’da olmaz derken, içimizde bir yerlere dokunuyor. Özlediğimiz, hayal ettiğimiz, unutmaya mahkum edilmiş duygularımızı tekrar yaşayabileceğimize dair umut taşıdığımız bir yerlere…! Devamını oku
Düşlerimde kayboldum
Yazan: Özkartal Mehmet Tevfik 14 Nisan 2006
Kategori: Yayınlanmış yazilarım
1993 yılı Turizim yaşamımda zirve yaptığım yıl olarak kalmış aklımda. Kıbrıs Türk hava yolları Türk hava yolları gibi iki devlet hava yolundan uçak kiralayarak Almanya Türkiye’ye 600 bin ve Kıbrısa Üçyüz bin yolcu taşımıştım. Her yıl olduğu gibi sözleşmelerin imzalanmasının ardından Kumkapıda ve yahut yeşilyurt da toplanılır ve bir kutlama yapılırdı. Masaların şenlenmesi adına, Oya ablanın tüm tanıdıkları eşlik ederlerdi bu müstesna geceye ve müstesna guruba. Hoş, Türkiyede’ki bu alışkanlık benim tanıdığım öğrendiğim yaşamın, çok dışında kalıyordu. Çılgınca, abartılı eğlenen bu yönetici guruba, ayak uydurmak zorunda olduğumu hissediyor, mecburen katılıyordum.
Böyle çılgınca bir eğlencenin sonunda ne yapılması gerektiğini bilmeyen ben ve ne yapacağını bilmeyen ne yapacağını bilmeyen başka biri ile bir araya gelmiş, güzel bir ikili olmuştuk. İşte ne olduysa her şey o akşam ve devamı gecede başladı. Kanepede sızmıştım, uyanıp kendime geldiğimde yatağın kenarında oturmuş Sabaha kadar ağlayan birini, teselli etmenin ne kadar zor bir şey olduğunu da anlamıştım. Tüm anlattıkları’nı dinledikten sonra dinledikten sona nasıl yardımcı olabileceğimin imkanlarını sunduğumu hatırlıyorum. Karşılıklı olarak bir birimize, bir çok sözler vermiştik. Zaman içerisinde verdiğim sözleri de tuttuğumu hatırlıyorum. Belki bir insanın hayatında, yeni bir yol açmasına vesile olmuştum. Bir hayat seçseydim kendime mesela, güneşi hiç batmayacak, bir ömürü yaşasaydım… KokIayınca soImayacak bir çiçek ve kaIbi sadece bana bağIı kaIacak. Ne tuhaf bir istek, sanki isteyince oluyormuş gibi. Ben; uzaktan sevmeyi, bakmadan görmeyi, duymadan dinIemeyi, ne zaman öğrendimki? Ah bir bilebilsem neler neler vermezdim. Devamını oku
DİNLEDİĞİMİZ MASALLAR
Yazan: Özkartal Mehmet Tevfik 11 Ocak 1999
Kategori: Yayınlanmış yazilarım
Hepimizin bir çok öyküsü vardır hayatta.
Bir çoğumuz küçüklüğünden beri anlatılan ve ya masal kitaplarından okunan, mutlu sonla biten masallarla büyüdük; Hepimizin bir masalı vardır hayalini kurduğu ve büyüdükçe uzaklaştığını gördüğü; Oysaki bu masalları da, masal kahramanlarını da yaratan biz insanlar değilmiyiz?
O zaman neden bu mutlu sonları yaşayabilmek varken acı sonları seçişimiz? İster öykü deyin, ister hayat, ister masal herkesin bir hikayesi vardır, kimi zaman güldüren kimi zaman ağlatan. Bu,karanlığın kanatlarında uçmayı yeğleyenlerin değil denizin derinliklerine cesurca dalmayı seçenlerin öyküsü. İşte sizler bugün benim öykümü okuyacaksınız. Bir hikaye yazdım kendime, hani şu kötü başlayıp güzel biten hikayelerden; Denizin derin mavisine bakanların masalı değil bu, cesurca aşkla yaşamı kucaklayanların masalı! Devamını oku
BÜYÜKADA`DA BİR GÜN
Yazan: Özkartal Mehmet Tevfik 11 Aralık 1996
Kategori: Büyükada, Yayınlanmış yazilarım
Serin, rüzgarlı bir sonbahar Sabahı Bostancıdan kalkan ada vapuru hafiften esen lodosa karşı direnircesine yol alırken Büyükadaya Tarih kitaplarının sayfalarında gezintiye çıkmış, satırlarında seyahat eden her kelimesini, her harfini yeniden yaşayan bir kitap kurdu gibi baştan başlayıp o günleri hayal ediyor, o günlerin havasını teneffüs ediyor; geçmişi, gün gün, saat saat, dakika dakika yaşıyor buldum kendimi. Sanki geçmişe yolculuğa çıkmıştım. Bu Adada kim bilir bizlerden önce kimler yaşadı? Kimler gelip geçti? Acılarıyla, kederleriyle, neşeleriyle, sevinçleriyle, hüzünleriyle nice mutluluklar gördü kim bilir? Dile gelseler de anlatsalar Artık hepsi mazide kalmıştı. Zaman içerisinde her şey unutulmuş, unutulmayanlar ve insanların hatıralarını süsleyenler ise tarihteki yerini almış ve yahut alacaktı. Devamını oku