Benim Babam
Yazan: Özkartal Mehmet Tevfik 21 Haziran 2015
Kategori: Büyükada, Çockluğum
Oğlum Oktar’ı ilk kucağıma aldığımda, Baba olmanın hazzını tattım. Oktar’ın ilk kazasında bir Babanın oğlunun duyduğu acı karşısında duygularının nasıl dibe vurabileceğini yaşadım. Yıllar sonra anladım, henüz geç kalmamıştım… Mutlu bir çocukluğum vardı. Küçük herkesin bir birini tanıdığı, herkesin birbirine dost olduğu, Büyükada’da Tepeköy gibi bir yerde büyüdüm. Gece yarılarına kadar sokaklarda oynardık. Sonrada eve gelip kaygısızca bırakırdık kendimizi uykunun kollarına.
Geleceği düşünmüyordum, geçmişim zaten yoktu. Ne yapmak istediklerim, ne varmak istediğim hedeflerim vardı önümde, ne de geride bıraktığım acılarım vardı geçmişimde. Tek kaygım o gün oynamaktan yetiştirmediğim ev ödevim, ve ya istediğim oyuncağın alınmamasıydı. Belki de ben çocukluğuma geri dönmek istiyorum… Oynaya zıplaya okula gitmek istiyorum. Yine arkamdan birileri, Memoş diye seslensinler istiyorum. Belki de hayata karşı sorumluluğum olmasın, istediklerimi elde etmek için biraz ağlayıp sızlamamanın yeterli olmasını istiyorum. Arkadaşlarımla akşama kadar, çimli, topraklı top sahasında oynamak istiyorum. Arkadaşlarımla kavga ettiğimde öfkemi unutup bir kaç dakika içinde onlarla gülüşerek oynamaya devam etmek istiyorum. Hem yeniden çocuk olmak istiyorum, bir o kadar da korkuyorum çocuk olmaktan. Geçmişe dönmek başka, geçmişi silmek başka. Devamını oku