Daha’da İlginçti

cevreAlmanya ya gelişimden çok kısa bir süre sonra Türkiyedeyken Joachimlerden öğrendiğim beş on Almanca kelimeyle bu işin yürümiyeceğini anlamış   bu dili öğrenmem gerektiğine kararvermiştim. Almanca kurslarına katıldım.Üç ay zarfında bayağıda konuşuyordum iş yerinde tercümanlık bileyapar duruma gelmiştim Anlıyacağınız. Fabrikamızın Tercümanı Demirelden daha iyi Almanca konuşuyordum. Fabrika da çalışma hayatı öyle pek alışık olmadığım bir durumdu. Hele gurbet eldeYabancılaradaha çok Türklere yapılan ayırımcılıkbeni rahatsız etmeye başlamıştı.Bu durumu düzeltmenin yollarını aradım sordum soruşturdum inceledim çaresinidebuldum .Metal iş sendikasına üye oldum örgütlü bir kuruluşun yardımları ile daha iyi işler yapabilirim sandım; yanılmışım.Sendikanın içinde bile ayırımcılığın var olduğunu tespit ettim. İş yeri işci temsilciliği seçimlerine az bir zaman kalmıştı. Yabancı İşçiler olarak örgütlenmek ve seçimlere ayrı bir liste ile katılmamız gerekiyordu Grundig Fabrikalarının Konutlarında yaşamanın avantajlarını kullanarak çok kısa bir sürede örgütlenmiş Bağımsız İşçiler Sendikasını kurarak seçimlere katılmaya hak kazanmıştık. Bu süreçte seçim kurulu verdiğimiz listeyi kabul etmeyerek seçimleri listemiz olmadan yaptırmıştı yaptırmasına da sonrasında da Mahkeme kararı ile seçimleri yenilemek zorunda kalmışlardı. Metal iş sendikası  (IGM) Alman sendikalar birliği ( DGB ) tüm bu olanları şaşkınlıklaizliyordu. Sonundahedefe ulaşmıştık işin en komik tarafıda Yabancı işçiler sendikası olarak Alman Sendikalar birliğine katılma kararı almadan.bir kaç Fabrikanın katılımı ileher geçen gün büyüyereksöz sahibi olmuştuk. Fa MAN Fa Dhil, Fa Alkan, Fa AEG gibi firmalarda da örgütlenmiş 3500 üyeye ulaşmıştık.  iki dönem ikişer yıl arayla kendi adımızla seçimlere katılmış büyük başarılar elde etmiştik. DGB başkanı Horst Klaus’un tavsiyelerine uyarak ayırımcılığı önleme adına daha sonra birleşme kararı alarak  Alman sendikalar birliğine  IGM le katılarak dahil olmuştuk. Sol’daki resimde şu an rahmetli olan arkadaşım Sami’ile çekilmiş bir hatıra o zamanlarda çok tartışırdık nesami-ve-ben yapıp yapmıyacağımızı.Hemen hemen her toplantımız yemekli olurdu  ve bizler için bu Getoda  yani  Grundig Lojmanlarında yaşamak her kez her şey ile beraber olmak beraber düşünmek ortak karar almak gibi kavramlarıda beraberinde getirmişti.Her şey elinizin altında.bir dakika mesafedeydi.Giriş kapılarına astığımız bir davete her kez icabet ederdi. Acil toplantılar için davetiye basmazdık her kapıyı çaldığımızda toplantı salonu yarım saat içerisinde dolardı.İşte kısaca 600 kişiyi bir anda biraraya getirme imkanı Marks Gurundiği rahatsız etmişti Gurundig Lojmanlarını satışa çıkarttı.Eh o satışa çıkarttı biz de alırız dedik demesinede bir türlü başaramadım konu para ve borçlanma olunca 20 kişiyi bir araya getirememiştim. Her kez Lojmanlardan taşınıyordu be hariç. Mahkeme Mahkeme üstüne derken davayı kazandım.üç ay içinde çıkarsam 100,000 DM alacaktım.Öylede yaptım.İşçi temsilcisi olduğumdan çıkış veremiyorlardı bu konuda’da anlaşarak 1983 yılında 100,000 DM karşılığında kendi isteğimle Grundıkten ayrıldım.

Google AdSense kodunuzu buraya girin.

Yorumlar


Yorumunuzun yanında istediğiniz resmin görünmesini istiyorsanız gravatar edinin!