HAYAT BU OLAMAZ

Yazan: 11 Ağustos 2011  
Kategori: Yayınlanmış yazilarım

Hayat bu olamaz; üçgenin iç açıları toplamını hesap etmek, ne yemek yapmak, ne evrak imzalamak, ne ceza kesmek, ne de hüküm vermek;

Mehmet Tevfik

Mehmet Tevfik

Hayat başka bir şey olmalı. Bunlardan daha fazla, daha büyük, daha önemli, daha değerli, daha başka şeyler olmalı;

Şükran Günay, Aydın İli´nin Germencik Kazası´nda dünyaya gelmiş. Denizli Kız İlköğretmen Okulu´nu 1966/67 öğretim yılında bitirerek, 1967/1972 yılları arasında Köy İlkokul Öğretmeni ve yönetici olarak çalışmış ileri görüşlü büyük Atatürk€˜ün tanımladığı öğretmenlerdendi.

1972 yılının ağustos ayında Almanya´ya işçi olarak gelen,Şükran Hanım, Halk Okullarında Almanca dilini öğrendikten hemen sonra 1975/1976 öğretim yılında çok sevdiği öğretmenlik mesleğine Nürnberg şehrinde(Şükran Günay yeniden başlamıştı.

Oğlum Oktar Murat Özkartal€˜ı Nürnberg Holzgarten ilkokuluna yazdırdığımda kendisiyle tanışmıştım. Dört yıl boyunca oğlumun sınıf ögretmenliğini yapan Şükran Hanım diğer öğretmen arkadaşlardan farklıydı.

Zeki, bir okadar da öğrencileri için araştırmacı özelliği kendisini iki dilli eğitim sınıflarında tercih edilen bir Öğretmen durumuna getirmişti. Mesleğini yaşam biçimi olarak kabullenmiş, tüm zamanını öğrencileri için harcayan bir karaktere sahipti.

Sınıfında Türkiye’ den gönderilen matamatik müfredatı yerine kendi insiyatifini kullanarak Almanların kullandığı modern matamatik müfredatını Alman dilinde uygulaması liseye gitme hakkını ( Gymnasium) elde eden öğrencilerine yaptığı en büyük yardımdı.

Sınıfından mezun olmuş oğullarım dahil, bir çok öğrencisi bu sayede Alman sınıflarına uyumda zorluk çekmeden liise ve yüksek okul tahsili yapabilmiş, yüzlercesi doktor,mühendis, avukat ve bunun gibi meslek dallarında başarılı olmuşlardır.

Almanya’ nın Bavyera Eyaletinde iki dilli sınıflarda okumuş öğrencilerin Türk kültüründen kopmadan Alman toplumuna uyum sağlamış olmaları bu sınıfların ne kadar elzem ve önemli olduğunun göstergesidir.

Şükran Hanım 1989/90 yılında bu tip sınıfların kaldırılmaması için çok büyük çalışmalar yapmış olmasına rağmen ilgili ve yetkili makamlara iki dilli eğitimin olmadığı bir eğitim sisteminin çocuklarımız üzerinde yapacağı tahribatı nekadar anlatsa da ilgisizlik, ileriyi görme yeteneğinden mahrum sözde yöneticileri ikna edememiş, iki dilli sınıfların kapatılmasına engel olamamıştır.

Aradan geçen 20 yılın sonunda aradaki farkı görebiliyoruz. Bir tarafta Yüksek tahsil yapmış Türk kültürünü, örf ve adetlerini unutmamış değerler, diğer tarafta yüksek tahsil yapmış Türk kültüründen örf ve adetlerinden bihaber gençler.

1990/1991 yılında Anadolu Üniversitesi Eskişehir (A.Ö.) İktisat Fakültesi Lisans Diploması alan Şükran öğretmen, İki dilli sınıfların kapatılması ile Türkçe ve İslam Dersleri Öğretmeni olarak Nürnberg şehrinde, aynı Alman ilkokulunda görevine devam etti ve halen de devam etmektedir. İki kızı, bir oğlu olan Şükran öğretmenin Türkiyede bir de manevi oğlu bulunmaktadır.

Yapamadıkları arasında matematik dersindeki öğrencilerden hiç olmazsa birinin kafasına üçgenin iç açıları toplamı 180 etse ne olur, 190 etse ne olur? diye bir soru getirmedi.

Şükran Öğretmen sormaz mı hiç kendine,Yazıyorum da ne oluyor? Neden yazıyorum bütün bunları? Kime ne faydası var? Böyle bir düşünceye kapılıp da, yazıp yazıp silmiyor mu hiç?

Şükran Öğretmen neler yapmadı ki?!.

Bavyera Öğretmenler Birliği (BLLV) Yabancı Öğretmenler Temsilcisi, Nürnberg Türk Veliler Birliği Dernek Başkanlığı ve Nürnberg Türk Dernekleri Koordinasyon Kurulu Eğitim Görevlisi olarak üstlendiği birçok sosyal faaliyetleri vardı.

Boğaziçi Üniversitesi Görme Engelliler Teknoloji ve Eğitim Merkezi Kütüphanesinde kullanılmak üzere ÇILGIN TÜRKLER / Turgut Özakman eserini (2006)bilgisayarında sesli okudu. Yetkililere CD olarak ulaştırdı.

İSLAM´da KADININ ROLÜ, TÜRKİYE´de KADIN / Prof. Dr. BEYZA BİLGİN´in eserini yine aynı amaçla sesli okudu.

Türkiye İlim ve Edebiyat Eseri Sahipleri Meslek Birliği(İLESAM) üyesi olup, Nürnberg temsilcisidir.

Mustafa Kemal Atatürk’ün 100. yaş anısına (1981) DEVRİMLER isimli tiyatro eserini yazdı ve Nürnberg Langwasser Gemeinschaftshaus’da 2. sınıf öğrencileri ile sahneye koydu( DEVRİMLER’in sunucusu ve oyuncularından biri de Oğlum Oktar Murat Özkartal idi.).

Çeşitli Antolojilerde, yurt içi- yurt dışı yerel dergi ve gazetelerde şiirleri ve öyküleri yayınlandı.
Genel Ağ (İnternet) sistemi içinde şiir, öykü ve denemeleri okurlarıyla buluştu.
GELİYORLAR” öykü kitabı, Eylül 2009, İzmir Etki Yayınevi tarafından basıldı.
Hece ve serbest şiirleri basıma hazır bekliyor.
Türk Dili ve Edebiyatı yolunda çalışmaları devam ediyor; Şükran Günay; Öğretmenim öğrenenim, öğrenmenin eşiğindeyim.” diyor demesine de ben sormaktan alamıyorum kendimi:

Hiçbir şeyi ciddiye almayan biri de, kendini çok önemli zannedenler de, hayatları boyunca bir kere olsun şu soruyu sormazlar mı kendi kendilerine; mesela çocukları ve geçmişte emeği geçmiş en yakınları bu ömrü neden yaşıyorum diye?

Bir yerlerde birileri, inanmasa da dinin anlattığına, hocaların söylediğine, ezanların haykırdığına; kulak tıkasa da sarsılan yer kürenin mesajına, kendi içindeki sese kulak tıkayabiliyorlar mı?

Ne yaptığını, ne yapacağını, ne yapmakta olduğunu, zincirleme bir niçinlerle sonunu, sonunun sonunu sorabiliyorlar mı?

Var elbette. Şarkılar söylemese de, filmler anlatmasa da, çok satan kitaplar yazmasa da var. Müziğin sesini kapattığımızda duymasak da, bize sunulmuş hayatın sesini kısıp, gerçek hayatın sesini açtığımızda; herkes duyacak o sesleri;

İyi ki vardınız, İyi ki iki oğlumun da öğretmeni oldunuz, kapadığımızda gözlerimizi iyi bir dost, hoş sedaydınız.

Mehmet Tevfik Özkartal

Bu yazı Cumartesi, 19 Şubat 2011, 22:52 tarihinde Yazarlarımız kategorisi altında yayınlandı.

Google AdSense kodunuzu buraya girin.

Yorumlar


Yorumunuzun yanında istediğiniz resmin görünmesini istiyorsanız gravatar edinin!