Adapazarı

Yazan: 24 Aralık 1999  
Kategori: Adapazarı

Gençliğimin geçtiği yer dersem hata etmemiş olurum.

Hatırladığım Ada Pazarı  benim için çok Özeldir Fakir olduğu kadar gururlu sevecen insanlar topluluğu olarak yer etmiştir belleğimde  belkide derimin altına işlemiştir.başka bir şekilde hatırlıyamam.Dertlerin paylaşıldığı büyük aşkların yaşandığı bir şehir olarak  yerini herzaman korumuştur.
Adapazarına ilk gelişim zannederim Annemin kucağında olmuştur daha sonraları belki elimden tutarak getirmişlerdir. Benim hatırladığım Tren ile gelişimdir.Büyükada’dan Ortaokula Heybeli Adaya gider gelirdik o yıllarda Tek Ortaokul Heybeli adada Hüseyin Rahmi Gürpınar Lisesiydi. Vapurda arkadaşlar ile aptal kaz oynamaya dalmıştık Kadiköyde kendimize geldik Yani o gün okulu kıracaktık. Arkadaşlarla Üsküdara Babaannemlerin evine gitmeyi önerdim bahçeden Elma,incir, armut gibi meyveleri yiyebilirdik.Öyle’de oldu her ne kadar Sütannem den biraz fırça yediysekte bütün günümüzü orada geçirmiştik.

Eve dönmek işte o biraz korkutucuydu ne de olsa ilk defa evden habersiz bir yerlere gitmiştim.Hüsnü Amıcam her zaman olduğu gibi 20 TL harçlık vermişti ki iyi bir paraydı.Büyük adaya dönmek için Kadiköye geri dönerken arkadaşlara siz devam edin ben Adapazarına gidiyorum dedim. Haydarpaşada inerek ilk adapazarı trenine bindim. Adapazarında İstasyona çok  yakın oturan Daymın evine geldiğimde Penbe hayallerim griye dönüşmüştü.Hoş dayım pek öyle vur eli olmıyan biriydi birde beni biraz fazla severdi galba.İlk iş İstanbula haberler verildi mehmet burada merak etmeyin. Dayımın benimle uzun bir sürre sohpet ettiğini bir daha gelmek istediğimde haber verirsem gelip beni alacağını anlattı durdu. En iyi savunma suçlama olduğundan olsa, dayı  beni götürün diyorum getirmiyorlar her neyse bu gelişim son olmadı aksine daha sık gelmemin ilk adımı oldu. Annemlere Adapazarı dediğimde itiraz etmeden  otobüse bindirirlerdi telefonlar  edilir Dayımda  karşılardı Adapazarına gitme keyfini uzun yıllar böyle yaşadım.Daha sonraki yıllarda izin alma gereğini duymaz olmuştum sadece Adapazarına gidiyorum diyerek haberdar ederdim Anne ve Babamı.

Nedense Akrabalarıma karşı özel bir sevgim vardı hepsini tanımak isterdim bu gün bile farklı olmadığıma inanıyorum. Bulabildiğim zaman boşluklarında bulunduğum yere en yakındaki akrabalarımı muhakkak ziyaret etme gibi bir hastalığım vardır. Bazı bazı bu akrabalarımın içerisinde kendime çok yakın hissettiklerimi hayatımın farklı yerlerinde tutarım. İnsanların bugünlerde girmiş oldukları  hayat mücadelesinde neleri unutuklarını hatırlamalarını tavsiye ederim.Hayat hiç bir şeyi geciktirmemek gerektiğini öğreten bir dershane ve bu dershaneden mezun olmaya yakın olan  bizler yeni bir nefes yeni bir ses bulmalıyız.Birbirimizi untmadan kaybetmeden!

Mehmet Tevfik Özkartal